1990’lü yıllarda hayatımıza giren “devremülk” kavramıyla, ortak mülkiyet ne demek algılamaya başladık. Herkesin herşeye sahip olamaması ya da olmak istememesi kadar paylaşımla beraber farklılıkları tecrübe edeceğimiz fırsatlar arka arkaya doğmaya başladı. Böylece, bu işin ekonomisinden çok sürdürülebilirliğe kattığı faydası da dile getirilir oldu.
Şehir trafiğini rahatlamak adına doğan araç paylaşımından tutun da Fractional Life ya da Partial Owner’daki gibi lüks ürünlerin ortak sahipliğine kadar birçok alanda örneklerini görmeye başladık. Peki aynı fikri seyahat kavramına adapte etmeye ne dersiniz? Tatil için ülkenize gelen ve sizden daha iyi bir rehber bulamayacağına inanan turistlere koltuğunuzu açmak ya da tatilinizi bir başkasının evinde geçirme fikri ne kadar ütopik? Hiç değil.
Couchsurfing ve Home Exchange (Holiday filminden hatırlarsınız) paylaşım ve sosyal ağ kavramlarını aynı potada eritebilmiş örnekler. Yaratıcılığın sonu yok. Siz de hangi ürün ya da hizmetleri paylaştırabileceğiniz üzerine şimdiden beyin jimnastiği yapmaya başlayabilirsiniz.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder