1995’te yılında Kevin Costner ve Jeanne Tripplethorn’un başrollerini paylaştığı Waterworld filminin konusu, buzulların eridiği, herşeyin sular altında kaldığı bir dünyada mitolojik ada “Dryland”in arayışında geçer. Malum buzullar eriyor, sıcaklık ortalamasının yılda sadece 1° C ısınması ise deniz seviyesinin 1 mt. yükselmesine sebep olurken, Belçikalı mimar, Vincent Callebaut, Amazonlardaki dev nilüfer yapraklarından esinlenerek yarattığı ekoşehir, Elasticty, ile 2001 yılında ülkesi tarafından ödüle layık görülüyor. 50.000 kişinin yaşayabileceği, tamamıyla yenilenebilir enerjinin kullanılacağı, kendi kendine yetebilen bir yerleşimden bahsediyoruz. 33 atolden oluşan Kiribati’nin başkanı Anote Tong da Dünya Çevre Günü’nde Yeni Zelanda’daki etkinliklere katılarak 92.000 kişinin yaşadığı ülkesinde son yıllarda gözlenen değişimlere dikkat çekmeye çalışmış. Lilypad, yüzyılın sonuna doğru sular altında kalacak adalar için bir kurtuluş olabilir mi?
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder