31 Mart 2009 Salı

Konferansların gözde markaları...

Pazarlama ya da marka konferanslarının gözde markaları vardır. Coca Cola, Apple, Amazon, Starbucks, Nike, Virgin diye listeyi daha da uzatabiliriz. Yerli ya da yabancı konuşmacıların sunumlarında sürekli bu markaların çalışmaları ısıtılıp ısıtılıp anlatıldığından bazı katılımcılara gına gelmiş hatta konferansa hiç katılmayayım sendromu doğmuş olabilir. Halbuki, aleni şekilde karını büyütün, sosyal sorumluluklarını yerine getiren yeni nesil markalar her sektörde doğduğu gibi, iyi bir başlangıç yapamayıp, sonradan atılıma geçen başarı hikayeleriyle karşı karşıyayız.



Mesela Nespresso. Avrupa’daki hakimiyetinin ardından krize, Starbucks’a ve XXXL tüketim alışkanlıklarına rağmen Amerika pazarına göz diken Nespresso’nun son sekiz yılda her yıl %30’luk büyüme oranı iştah kabartıyor. Peki Nespresso ne yapıyor da, katlana katlana büyüyor?

Tabii ki arkalarındaki büyük güç Nestle’nin tecrübesi gözardı edilemez ama espressoyu bambaşka bir marka da konumlandırabilirdi. O zaman sıralayalım: Küresel tüketim alışkanlıkları içerisinde kahve en az şarap kadar ayrı bir kültür. (Bu konuda Türk kahvemize bakmamız yeterli olur sanırım) Espresso ambalajlarından makinelerine kadar özel tasarımların yapılması, sanki mücevher dükanına giriyormuşsunuz hissi yaratan butik ya da barlarının ayrıştırıcı dekorasyonu, “celebrity” kullanımları, ağız tadını bilen stil sahibi kişilerin ilgi alanlarında (tasarım, gurme ve yatçılık) buluşmaları, ofise, eve ya da seyahate özel konsept çalışmalar yapmaları, zincir tedarik sistemine yönelik sürdürülebilirlik programının geliştirilmesi... İşte bütünleşik hareket planlarından sadece birkaç başlık.



Şu noktada, Nespresso reklamlarından George Clooney çıkarsak (ki Clooney’in anlaşması Amerika’yı kapsamıyormuş) markanın bu yükselişinde bir düşüş olur mu? Hiç zannetmiyorum. Peki kahve makine fiyatlarının 200 ile 800$ arasında değişmesi alım tercihini olumsuz etkiler mi? Yılda ne kadarlık kahve parası ödediğinizi hesaplayın. Buna kriz nedeniyle evde geçirilen süreyi ekleyin. CEO Richard Girardot da stratejilerini aynı bu düşünce üstüne kurgulamış.



Kısaca, kendimize rol model belirlemek için ille çok tekrarlanan başarı hikayelerini ezberlememiz gerekmiyor. Önemli olan, gözlem yeteneğimizi kuvvetlendirip, kalabalık arasında sıyrılabilen karakterlerin kuvvetli taraflarından ders çıkarabilmekte ve tüketicilerin duygularına seslenebilmekte.

Hiç yorum yok: