Herkesin olmasa bile Amazon'u takip edenlerin şu aralar okunacaklar listesinde Dan Roam’un “The Back of the Napkin”i var. Niye? Çünkü tasarım odaklı düşünen, bilinen yöntemlerle yetinmek istemeyen, az laf çok iş felsefesine inanan insanların ilgisini çekiyor da ondan. Her ne kadar iş dünyasına yönelik görünse de felsefe olarak görsel düşüncenin ne kadar güçlü bir dile sahip olduğunu anlatıyor. Yöntem hakkında daha fazla bilgi edinmek isteyenler DigitalRoam sitesinden bir sürü ipucu elde edilebilir.
Benzer şekilde Venn diagramlarıyla basit ama bir o kadar da manalı bir anlatım yakalayan Jessica Hagy’nin kitabı “Indexed” ve aynı adlı blogu da ilgi görüyor. Hagy, hem bloğundan hem de metin yazımından dolayı bolca ödüle sahip.
Gevezelik konusunda kimseye pabuç bırakmayan bir millet olarak kendimizi birkaç kelime ile anlatmak ne kadar zor gelir, değil mi? İşte bu iki kitap basit ama yoğun dille ifade etme becerimizi geliştirmek için rehber olabilir.
And you can't put a Prada label on your gravestone.
1 yorum:
Efenimmm başarılarınızın devamını diliyorum =)) Kalemine sağlık....
Selim
Yorum Gönder