16 Nisan 2009 Perşembe

2009’un ilk MRKTNG ZONE toplantısının ardından...

Management Center Türkiye’nin organize ettiği MRKTNG Zone'un ilk toplantısı bugün yapıldı. “Yeni bir dünya, yeni bir düzen” başlıklı sohbetle başlayan toplantının konukları Euro RSCG’nin CEO’su Levent Erden, Mey İçki’nin CEO’su Galip Yorgancıoğlu ve Koton’un CEO’su Yılmaz Yılmaz idi.



Krizin etkileri, değişen pazarlama anlayışı ve gelecekle ilgili sohbette ilk olarak Yılmaz Yılmaz konuştu. Ana pazarları olan Türkiye’deki kadın ölçülerinden yola çıkarak farklı ürün çeşitleriyle nasıl ayrışmaya çalıştıklarının örneklerini verdi. Yorgancıoğlu ise, Tüketici Güven Endeksi’nin 2001’deki verilerden 10-15 puan düşük olduğunu, bu yüzden tüketicilerle olan iletişim stratejilerini mutluluk üstüne konumlandırdıklarını, Amerika, İngiltere ve Almanya krizden çıkmadan bu krizin atlatılmış sayılamayacağından bahsetti.



Levent Erden ise ülkemizin değişemeyen ekonomik koşullarından yola çıkarak çarpıcı tespitlerde bulundu. Sosyal değişimin yaşandığını zaten biliyoruz ama Erden, “ekran nesli”nin doğuşuyla birlikte tek başına sosyalleşen bu kitleyi tam anlamıyla tatmin eden bir ürünün henüz doğmadığına dikkat çekti. Bu nesille birlikte (ister 5 ister 10 yıl diyin) kitlesel TV’nin de yok olacağını belirten Erden, kendi tüketim kalıplarını geliştiren bu grup için “tatmin”in çok önemli olduğunu ekledi. Erden, "Bu kitle, kendi tüketim kalıplarını üretiyor. Rakip kavramı yok oldu. Harcanacak para varken ceket, koltuk veya iphone arasındaki tercihleri ihtiyaca değil tatmine yönelik belirleniyor" dedi.



1929’daki Büyük Buhran’dan sonra dünya savaşı çıktığını hatırlatan Erden, aynı şey günümüzde de olabilir uyarısında bulundu. Sarkozy’nin Peugeot ve Renault CEO’larına yaptığı para yardımı karşılığında tek bir kişinin işten çıkarılmaması koşulunu getirdiğini söyleyen Erden, milliyetçi pazarlamanın tırmanacağını ve bunun da AB’nin ölümüne sebep olacağını ifade etti. Yeni dünya düzeninde pazarlama bilmeyen finansçı ya da makro ekonomiden anlamayan bir pazarlamacının olamayacağını, bu yüzden bütünsel düşüncenin hükümdarlığını ilan edeceğini de ekledi.



Kriz yüzünden varlıkları erimiş, bir süre daha eksi büyüme rakamları açıklayacak olan ve eskisine oranla daha az paralı bir dünyada kazananlar, multidisipliner bir yapıyı benimsemiş, gerek tasarımlarıyla gerekse yenilikçi ve ihtiyaca yönelik bakış açılarıyla müşterilerini tatmin etmeyi başaranlar olacak gibi görünüyor.

Hiç yorum yok: