15 Şubat 2011 Salı

What if? / Ya yanılıyorsak?

TED (Technology Entertainment Design) konferanslarını ve birbirinden etkileyici hikayelere sahip katılımcıların videolarını takip edip paylaşmak sosyal hayatımızın prestijli unsurlarından. Katılım için 6500 dolar verip TED kabilesine üye olamasak da göreceli gecikmeli bir şekilde sunumları izleyebiliyoruz.



Oprah nasıl kanal kurduysa Chris Anderson da bu işi konferans ile sınırlı tutmayacak. Sunumların kitap versiyonlarını çıkarmaya başladı bile. Yayıncılığın bilenen kurallarını alt üst eden Anderson geçen yıl tüm ülkelere kendi konferanslarını düzenlemek üzere yetki verdi. Bu sayede ülkemizde önce TedxBosphorous düzenlendi, sonra TedxReset, ardından da Tedxİstanbul. İçlerinde sürekliliğini sağladığını gözlemlediğimiz TedxReset oldu. (belki diğerleri de ilerleyene günlerde yeni konferanslar düzenlerler) Bu anlamda Ali Üstündağ’ı ve ekibini tebrik ederiz, çünkü geçen yılı aşan bir gün gerçekleştirdiler ve eminim 2012’de çıtayı daha da yükseltecekler.

Konferanstan izlenimlere gelince “What the Bleep Do We Know”dan tanıdığımız Dr. Fred Alan Wolf’u (Dr.Quantum) ücretsiz izlemek paha biçilemezdi. Yankı Yazgan, mutluluğu “an”ında değil, hatıra olduğunda asıl değerini fark ettiğimizi örnekledi. Erdil Yaşaroğlu, Serdar Kuzuloğlu ve Hacı Ormanoğlu hitabet yetenekleriyle izleyicileri avuçlarının içine aldı. Mert Gökalp ve Ahmet Şefik Öngün hayallerinin peşinden gittikleri hikayelerini paylaştı.



Prof. Dr. Oğuzhan Özcan ve Trung Le sunumlarıyla tasarımın sadece endüstriyel olmadığını gösterdi. Hakan Kırkoğlu yeni bir sistemin doğacağını, önümüzdeki 10 yıl içinde kaosun düzene gireceğini, Özcan Yüksek ise bildiğimizi zannettiğimiz masalların asıl versiyonlarını anlattı. Ve Aziz Kedi... Günün son sunumunu yaptı ve kendi hikayesi ile “başarı nedir? ailemizin belirlediği kriterler mi yoksa kendimizi mutlu hissettiğimiz işler mi”yi çooook iyi anlattı...



Çevremde “artık konferanslara gitmiyorum, çok benzer şeyler anlatılıyor” yorumlarını yapan fazla ancak bence TED’i ayıran en temel özellik “like-minded” insanların yüz yüze tanışabilmeleri için iyi bir ortam sağlaması. Paylaşılan hikayelerden kendi hayatınıza uygulayabileceğiniz ipuçları ise sınırsız. Takibinize...

Hiç yorum yok: