26 Mayıs 2009 Salı

İşe gitmek ızdırap olmasın...

Tasarımın sadece ürün, grafik ya da web tasarımıyla sınırlı kalmayıp, multidisipliner yapıya sahip yeni nesil danışmanlık firmalarının insan odaklı problemlerin çözümünde merkeze yerleştirilmesi yükselen bir değer. Ürün tasarımcısı, mimar, sosyolog, antropolog, psikolog, web tasarımcısı ya da stratejist...Bu mesleklerden herhangi üçü ya da dördü biraraya geldiğinde problem çözüm yöntemleri daha üst seviyelere yükseliyor.



Alice Rawsthorn da yeni yazısında, sosyal tasarım ya da hizmet tasarımı olarak da nitelendirebileceğimiz konuya değinmiş. Hatırlar mısınız bilmiyorum ama Hürriyet’te uzun süre rapor kullanarak işe gitmeyen devlet yöneticisinin haberi yer almıştı. New York Times’daki makalenin kahramanları ise, refah seviyesi ülkemizle karşılaştırılmayacak bir ülke olan Danimarka’dan... (Ne sorunları olabilir dediğinizi duyar gibiyim :)



2006’da göreve gelen Kopenhag Belediye Başkanı Ritt Bjerregaard, kamu görevlilerinin hastalık nedeniyle işe gitmeme maliyetinin (yılda 100 M Euro) yüksekliğini görünce çözüm için ünü ülke sınırlarını aşmış melez danışmanlık firması ReD’in kapısını çalar. Çalışanları yerinde gözlemleyen ve uzun süre hastalık izni alanlarla derinlemesine görüşme yapan ReD sorunların, psikolojik, yöneticilerin baskıcı tavırları ve merkezle iletişim eksikliği olduğunu tespit eder. Hikayenin devamının nasıl sonuçlandığını tahmin edebiliyorsunuzdur.



Konusunda uzman kişileri ortak bir platformda biraraya getirerek çarpan etkisi yaratmanın olumlu sonuçlarına daha çok şahit olacağız. Bu yolda en önemli bileşenlerden birinin vizyon sahibi kişilerin bu sorunları tespit edip sahiplenmesi olduğunu unutmadan tabii...

Hiç yorum yok: