6 Ağustos 2009 Perşembe

Telgraf, SMS, Twitter...

Twitter’ı kimler, ne amaçla kullanıyor ve ne kadar gerekli buluyor bilmiyorum ama ben bloğumu güncellemediğimde burada işlediğim konuların yanı sıra Türkiye’den haberleri Twitter aracılığıyla paylaşmaya devam ediyorum.



“Hangi yaş grubu daha çok kullanıyor, gençler mi yaşlılar mı?”, “yoksa Twitter da fos mu çıkacak?”, “markalar kampanya yönetimi için ne kadar efektif kullanıyor” gibi bir sürü tartışma konusu dönüp dolaşa dursun Twitter, başından beri bana telgrafları anımsatıyor.

160 karakterlik SMS’lere alışkın jenerasyonumuzun Twitter’a yabancılık çekmesi imkansız. Üstelik, kimi için pazarlama mecrası, kimi için bilgi paylaşım platformu, kimi için günlük tadındaki Twitter, bireylerin farklı ihtiyaçlarını ya da beklentilerini karşılamış oluyor.



Hep yüzümüzü geleceğe çevirmişken, daha sofistike olacağımızı hayal ederken görülüyor ki yeni projelerin esin kaynağı yüzyıllar önce bile var olan fikirlerde/hizmetlerde yatıyor. O günlerde, telgraflarda kullanılan kısaltmalar için kitap çıkıyorken, günümüzde herşey bir anda ağızdan ağıza yayılabiliyor. Her ne kadar teknoloji daha da ilerlese, ayrışabilen deneyimler için çok daha fazla emek harcansa da yaratıcılık için basit düşünmek şartı her zaman geçerli olacak.

Hiç yorum yok: