26 Ocak 2009 Pazartesi

Captain Organic, İstanbul’daydı...

Çalışmalarında nadide ve benzersiz olanı yakalamaya çalışan İngiliz tasarımcı Ross Lovegrove'un ülkemizdeki ilk kişisel sergisi “Ezeli” 28 Şubat’a kadar Galerist’te olacak.



Her ne kadar VitrA için tasarladığı İstanbul koleksiyonun 100’ü aşkın parçadan oluşması için ısrarcı davranmış olsa da, eserlerine bakıldığında sınırları zorlamaktan çok hoşlandığı belli oluyor. Mobilya tasarımında ilk kez magnezyumu kullanarak sandalyenin Ferrari’sini tasarlaması (Go), Ty Nant için tasarladığı su şişesi ya da kendi ofisi için James Watson’ın DNA sarmalından etkilenerek ürettirdiği 250.000 dolarlık merdiveni... Hepsi yalın, modern ve benzersiz... Şimdi “biomimicry” diye nitelenen kavramı çoktan çözüp tasarımlarına yansıtan Lovegrove için varsa yoksa form ve de organik. En çok etkilendiği durum da doğadaki büyüme ve gelişim süreci. Yani, bitkinin gelişimi, suyun taşta açtığı delikler, balina omurgası, vb...



Sergide yer alan eserler daha önce sadece New York’taki Philips de Pury’de sergilendi ama Lovegrove, şehrimize aşina olması (tarihini bilmesi, kişisel dostluklar edinmiş olması, çok kez gelip gitmesi) sebebiyle hoş bir de sürpriz yapıyor. Karbonfiberden olma, androjen görünümlü “Ridon” isimli motosikleti dünyada ilk kez bu sergide meraklılarının beğenisine sunuyor.



Geçen Cumartesi günü hem eşiyle hem de kendisiyle tanışma fırsatı elde ettim. Lovegrove ne kadar centilmense, ofisinde kendisine yardımcı olan mimar eşi Mishka da o kadar kibar. Lovegrove’a beni kırmayarak sergi anısına ekteki kartpostalı imzaladığı için tekrar teşekkür ederim.

1 yorum:

Adsız dedi ki...

Vitra için tasarladığı terracotta saksı formlu bir lavabo sayesinde tanışmıştım ismiyle..Görmüşmüydün bilmiyorum Aslıcım.Şekli kadar renginin de anneannemlerim kocaman saksılarıyla aynı benzerlikte olması beni çok etkilemişti sanırım..
Paylaştığın için teşekkürler, sergiyi gezmek isteyeceğim:) bakalım yapabilecekmiyim..