Fırsat eşitsizliğini saymazsak bilgiye ulaşmak ya da üretilen bilgiyi kitlelere ulaştırmak konusunda yüzyıl öncesine göre sıkıntı çektiğimiz söylenemez. Üstelik, uzmanlar, geliştirilen yeni fikirlerin uzun süre sır olarak saklayamayacağını iddia ederken, bireyler de kendi deneyimlerinden yola çıkarak düşüncelerini dile getirmeyi ve fikirlerinin hayat bulmasını istiyor. Kaldı ki, sosyal ya da kar amacı güden mutlaka bir girişimci çıkıp bu fikrin kıvılcımını ateşliyor.
© Howard Kingsworth
2008’in Ekim ayında başlatılan ve şimdiye kadar 55 şehirde alt grupları kurulan “Do-It-Yourself City” oluşumu da hem sürdürülebilirlik hem de ortaklaşa üretimin meyvesi. Tartışma konularına baktığınızda birkaç yıl önce Portland’da ortaya çıkan bedava posta servisinden sadece otobüs saatini değil, otobüsün o an hangi noktada olduğunu öğrenebileceğiniz online takip hizmetine kadar yaratıcı fikirleri içeriyor.
© D-BASE
Wired Dergisi’nin editörü Chris Anderson’ın taptazecik kitabı “Free” de rekabet ortamında kurumların bedava sunacakları ürün/hizmetlerden bahsederken, yeni çağın koşulları belirli bir amaç için ortaklaşa düşünmeyi, yaratmayı ve “kendin yap” kültürünü kaçınılmaz kılıyor.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder