Mutluluk... Herkesin olmak istediği ama iç ya da dış faktörler sebebiyle ödün vererek sürekliliğini sağlayamadığı ruh hali. Hele de şu günlerde, hep mutlu olmayı başaran ya da olaylara pozitif bakmayı becerebilen insan sayısı sanırım çok fazla değildir.
© Barca @ Flickr
Coca Cola, Mutluluk Fabrikası kampanyasını 2006 yılında yayınladığında kimse küresel ekonomik krizin dünyayı sarsacağını tahmin bile etmemişti. Ancak trend uzmanlarından geleceğe dair öngörüde bulunan gurulara kadar herkes ilerde kurumların bile mutluluk endeksleri olacağından bahsediyor.
Mesela, Muji’nin sanat direktörü Kenya Hara, tasarım yapmadığını, mutluluğu tasarladığını söylüyor. Amerika’nın bağımsız kalmayı başarmış en büyük yayıncısı Maria Rodale de kendi bloğunda Emotion Dergisi’nde yayınlanan bir araştırmadan bahsediyor. Bu çalışmaya göre insanlar büyük patlamalar (piyangodan para çıkması ya da evlenme gibi) yerine anlık olaylardan dolayı sevindiklerinde mutlu oluyor ve dirençleri artıyormuş.
Şu an kitap haline dönüştürülmeye çalışılan diğer bir proje ise Amerikalı yazar Gretchen Rubin tarafından yürütülüyor. Rubin, 2010 yılı başında yayınlanması hedeflenen kitaptan önce mutluluk ipuçlarını Happiness Project bloğundan paylaşıyor. Performansınızı ölçmek veya olumlu düşünmenizi engelleyen sorunları tespit etmek isterseniz bu yazılımı bilgisayarınıza indirerek kişisel takibinizi yapabilirsiniz.
Ne dersiniz? Kişisel koçların adı bir süre mutluluk antrenörleri olabilir mi? Ya da insan kaynakları depertmanlarında işe alım veya performans bölümleri gibi mutluluk bölümü de var olabilir mi?
1 yorum:
Gercekten mutluluk denilen hissi olgu gunumuzden gecmise baktigimizda buyuk farkliliklar oldugunu izlemliyoruz....
ozellikle enformasyon ve bilgisayar teknolojisine dayali internet tabanli son 10-12 yilimizda toplumsal, sosyo-ekonomik yonden dunyayi gercek manada globallestirdi..bu surecle hissiyatimzda farkliliklar meydana geldi. insanoglu onceleri aile, arkadaslik, doga baglaminda mutluluk ararken, son on yilda daha cok sanal bir mutluluga kayacagini dusunumezdi, sanirim.
Bilhassa gelisen teknoloji ile Internet'in birlesmesi ABD, Avrupa vede Turkiye'de dahil tuketim toplumu olarak mutluluk formullleri empoze edildi. Artik yeni arabamiz,evimiz,plasma tv, cep telefonumuz,bilisayar ve oyunlari...vs.... uzayip giden bir ihtiyac girdapi anafor gibi bizi kendine cekti... Iste Mutluluk denilen olgu (yuzeysel) bunlardan geciyor denildi.
Maalesef bu olgular one ciktikta arkadaslik aile ve doga olarak nitelendirigimiz diger degerler arka planlara dusmeye basladi.Bununla beraber toplum icerisine ice donuk ve kutuplasmis bir hal almaya basladi.Dunya'da son yillarda yasadigimiz psikolojik buhranlar ve ihtiharlari bu sunulan mutluluk olgularinin etkin oldugu gercegidir. Sanirim herkes bunu kendi cevresindende sezimliyordur.
Klise olan diger bir durum ise mutluluk iksiri olan tuketimin Bu yondeki tuketime endekslenen toplumlarda mutlulugu bulma yonulunda cok basarili olamadigidir. Hep bir doyumsuzluk ve acgozluluk gozlenmekte....
Arastirmalar mutlugun bu toplumlarda kisa sureli ve dayaniksiz oldugunu saptamistir. Yani insanoglunun ilk etapta mantigina hitap edip tuketimle avutmak,doldurmak uzun sureli mutluluk getirmiyor. Arkadaslik, Aile ve Doga kavramlari insanin sadece mantigina degil ayni zamanda duygusal dunyasinada hukmettigi icin asil mutluluk kavraminin bunlarda aranmasi fikrinin gerekliligidir. Maalesef mutluluk surekli bir ruh hali olmayip, beslenmesi gerekli olan bir hisdir.Mutluluk kriterleri kisiden kisye degistigi icin karmasik ve ozel bir durumdur. Ancak insan fitratina ters dusmeyen manevi ve (kismen) maddi olgularla dengelenmesi gereken onemli bir ruh butunlugu halidir.
Mutluluk hep sizinle olsun.Saygilarimla.
Yorum Gönder