
Teşhis Mutfağı’nda, beslenme monitörü ile yiyecekleri barkod makinesinden geçirir gibi besin ve kalori değerleri görüntülenebiliyor; eğer yemeğe misafirinizin varsa hazırladığınız yemeğin bu bilgileri sayesinde o gün limitlerini zorlamış olanlar ikramdan uzak durmaya çalışıyor, yemeğin az tuzlu olduğunu gören misafiriniz ekstra tuzu ezbere dökmemiş oluyor.

Yemek Printer’ı fikri ise moleküler gastronomistlerden esinlenilmiş. Havucu köpüğe, parmesanı spagettiye çeviren bu hünerli ellerin becerileri ev ortamına nasıl yansıtılır fikrinden yola çıkan Philips Design, yemek printerını bulmuş. Düşünün, yiyecekleri alıp birleştiriyor ve 3 boyutlu printer’lardan çıkmış şaheserler gibi istediğiniz şekilde sunuyor.
Ev tarımı ise; hormonlu sebzeler, 1 gecede tarım ilaçları boca edilmiş meyveler, genetiğiyle oynanmış tohumlar derken ne yediği konusunda ciddi endişe duyanlara yönelik. Herkesin bahçesi olmadığının farkında olan Philips Design da sanki buzdolabı gibi deniz mahsüllerinin, meyve/sebzelerin yaşayabileceği kendi kendine yetebilen ev içinde mini ekosistemler hayal ediyor.

E peki tek çalışan Philips mi? Tabii ki hayır. Yukardaki resim henüz konsept çalışma olsa da GE’nin 2035 için tasarladığı mutfağı. OLED teknolojisiyle çalışan, UV filtrasonuyla suyu temizleyen, akıllı bulaşık makineli ama hepsinden önemlisi yediğinizi içtiğinizi takip edip özel asistan gibi çalışan komple bir mutfak. Bu hızla ilerleyen teknolojiyle imkansız değil ama gerçekleşmesi için zaman ve maliyet önemli unsurlar.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder