Evet, biraz TIME’ın her yılın bitişinde hazırladığı sayıya benzer bir yazı olacak ama açıkçası yıl boyunca neler öne çıkmışı hatırlamayı değerli buluyorum... Doğal afetler, ekonomik kriz, komşu ülkelerin birbiriyle savaşı, terörist saldırılar, korsancılık oyunları, Olimpiyat derken bir yıl daha geride kalıyor. Peki nelerdi öne çıkanlar:
1. Politika bu bloğun konusu değil ama Obama’ya Amerika’nın ilk siyahi başkanı olma özelliğini kazandıran kampanyası, tasarımından konumlandırmasına kadar başlı başına bir konuydu.
2. Tasarım ve inovasyonu birleştirerek kendi pazarlarını yaratanları ya da mevcut pazarını iyice silkeleyen şirketlerin ürünleri bolca satın alındı. (Nintendo’nun Wii’si, Apple’ın iPhone’u)
3. 2.0: Bir süredir kurumlar markalı ürünlerinde kişiselleştirmeyi zaten yapıyordu, hatta web üzerinden kendi tasarımını kendin yap/giy/ye/iç çözümü ile ayrışmaktan hoşlananların ilgisini çekmeyi başarmışlardı. Zaten devir interaktivite devri ama markayı marka yapan temel göstergelerden birinin müşterilerin fikirleri olduğunu kabul eden kurumlar, çeşitli fikri proje yarışmaları düzenlerken, sanal dünyada gruplar oluşturarak müşterilerin duygusal bağ yakaladıkları markaları hakkındaki yenilikçi fikirlere açık olduklarını da hissettirdiler.
4. Lüks lüks lüks ya da sınırlı sayıda özel üretim.
5. Bu düzen böyle devam edemez düşüncesini benimseyen kurum ve tasarımcıların, daha sürdürülebilir bir dünyayı arzulayan bilinçli tüketiciler için “yeşil” ürünler, binalar, yaşam alanları yaratmaları, alternatif enerji kaynakları üzerine daha çok kafa patlatmaları.
6. Youtube, Facebook gibi sanal sosyal topluluklarla gözetle(n)me, dışarıya karşı bir gösteriş ama aynı zamanda ben de varım hissi. Hele Youtube, Warhol’un “herkes 15 dk.lığına ünlü olacak” lafını doğrular gibi...
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder