Geleceğin turizminden bahsederken, denenmemişin öne çıkacağından bahsetmiştik. Avrupa’nın kuzeyinde doğayla iç içe ve adrenali yüksek kısa kaçamaklar gittikçe daha çok rağbet görüyor. Dünyanın üçüncü büyük gaz ve dördüncü büyük petrol ihracatçısı Norveç de fiyort turizminden öte nimetlerini öne çıkarıyor. Üstelik, yaklaşık 1 milyar Pound harcayan Ulusal Karayolları Birliği’nin önderliğinde.
© Todd Saunders/Tommie Wilhelmsen, Vegar Moen
2015’e kadar sürecek proje çerçevesinde 1,850 km. uzunluğundaki 18 rota üzerinde panaromik fotoğraf çekebileceğiniz özel platformlar, bisikletçiler için dinlenme kulübeleri, trekkingçiler için arabalarını park edecekleri alanlar ya da piknik yerleri inşa ediliyor. Doğa, iklim ve kültürel zıtlıkları birarada barındıran ülkenin tasarımdan kopuk olması da düşünülemezdi zaten.
Mesela, geçen yıl açılan Juvet Hotel, turistik rotaların en önemli ikisinin çakışması noktasında olduğundan Karayolları, mülk sahibi ve Norveç’in önemli mimarlık ofislerinden Jensen & Skodvin’in işbirliğinde hayat bulmuş. Jensen ve Skodvin, turistik platform tasarımlarından biriyle 2009 Mies Van der Rohe Mimarlık Ödülü adayları arasında yer almış ama büyük ödülü kazanan (yine yabancıya gitmemiş :) Norveç Ulusal Opera ve Bale Binası'nın mimarı Snohetta olmuş. Hala çalışmaları süren diğer bir proje ise Kuzey ülkelerinin en önemli zincir otellerinden First Hotels’in Hafjell Dağ Oteli.
Kabul, kişi başına düşen milli gelirlerinin ülkemizle karşılaştırılması düşünülemez ama deniz-kum-güneşten öte zenginlikler barındıran ülkemizin ister yerli ister yabancı turiste yönelik daha farklı deneyimler sunmasının vakti gelip geçmiyor mu?
Kaynak: The Guardian
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder