3 Ağustos 2009 Pazartesi

Ambalajına bak, ne tükettiğini söyliyim...

Yediğimiz içtiğimiz ürünlerin ne kadar sağlıklı, üretilirken ne kadar çevre dostu olduğunun ilk bakışta anlaşılabilmesi için yeni nesil etiket tasarımları denenmeye başladı. Mesela, trafik ışıklarından esinlenilen yönteme tepkiler gayet olumlu çıkıyor.


© Ryan McVay

İsveç ise küresel ısınmaya duyarlı ürün etiketlerinin kullanılmaya başlandığı ilk ülke oldu. Kuzey ülkelerindeki bilinçli tüketicilerin tercihi, satın aldıkları ürünlerin ne kadar çevre dostu olduğunu kolayca ayrıştırabilmeleri yönünde.

Amerika’nın sürdürülebilirlik konusunda hem en iyi hem en kötü çıkan devi Wall Mart da t-shirtten televizyona kadar tüm ürünlerin ne kadar çevreci olduğuna dair etiketleme sistemini uygulamaya başlayacak. Tabii en erken, 2011 gibi. Whole Foods ise, jenerik markalarında genetiği ile oynanmış hiçbir içeriğin olmadığına dair etiketleme yolunda adımlar atıyor.



Uluslararası standartlar bir an önce yerleştirilmediği sürece kafa karışıklıklarını doğuracak olsa da, şeffaflık kurumların vazgeçilmez ilkeleri arasında yerini gittikçe sağlamlaştırıyor. Bu standartlar gerçekten uygulanabilir olduğunda da süreç içindeki tüm kurumların sadece sözde değil gerçekten ne kadar etik davrandıkları belirginleşmiş olacak.

Kaynak: Shaping Tomorrow

Hiç yorum yok: